Cahil Paradoksu

Cahil Paradoksu Nedir?


Cahil : Bilmediğini bilmeyen.
Ümmi : Tahsil almamış.

Yani cahil ile ümmi farklı anlamları ve olguları kapsar.


Cahile, cahil diyen bilginler neden düşman gösterilirler. Yıllar önce Platon, Devlet adlı eserinde buna güzel bir örnek vermiş.  Ve doğru gerçeklik nedir diye düşünmüş.

Bir mağarada yaşan ve sadece gölgeleri gören bir grup insanın içinden bir tanesini alıp aslında objelerin farklı olduğunu , gördüklerinin asıl objelerin gölgesi olduğu gösterilirse ve ardında bu kişi tekrar mağaraya geri götürüldüğünde, çevresindekilere daha önce bildiklerinin yanlış olduğunu, gerçeklerin bambaşka olduğunu söylediğinde toplum ona şiddetle karşı çıkar ve kendi bildiklerinin ve atalarının söylediğinin doğru olduğuna , gerçek olanların gölgeler olduğunu savunmaya devam ederler. Ve diğer görüştekileri düşman olarak tanımlama çabasına içine girerler.
Platon bu durumu halkı eğitmeye çalışan bir filozofun durumuna benzeşim olarak sunuyor. Platon söylevinde çoğu insanın içinde bulunduğu cehaleti dile getirenlere düşmanlık besleyip, cahilliğin sebep olduğu yanlışlardan da ayrılmamaya gayret göstermesini cahil paradoksu olarak nitelendiriyor.


Platon'un DEVLET adı eserinde kazanan ve kaybeden toplumların temel niteliklerini yorumlayalım.


Şuan dünya üzerinden bulunan her millet aynı sıfır noktasından başladığı halde bazı ülkelerin ortalama vatandaşlarının yaşam kalitesi ile başka bir ülkenin ortalama vatandaşının yaşam kalitesi neden bu kadar büyük yaşam standardı farkları var ?

Tabiki her toplumda ve her ülkede zengin - fakir, iyi - kötü insanlar bulunmaktadır. Bu gibi araştırmalar Pareto ilkesi (80-20 kuralı) baz alınarak sonuçları değerlendirilmelidir.

Örneğin bir ülkedeki gelirin %80'i tarım ve hayvancılıktan geliyorsa , o ülke tarım ülkesi diye nitelendirilir. Yoksa tabiki o ülkede hizmet sektöründen teknoloji alanına kadar bir çok alanda çalışan olması normaldir.


Kazanan ülkelerin ortak özellikleri nelerdir ?

Burada kazanan nitelemesinin ayrımını basitçe açıklamak gerekirse. Bir ülkedeki vatandaşların %80'i yaşam standardında  hiç bir ekstra değişiklik yapmadan çocuğunu üniversitede okutabilecek düzeyde refah içerisinde bulunuyorsa, bu düzlem bize o ülkenin kazananlar tarafında olduğunu gösteren önemli bir kriterdir. Niteleme farklı şekillerde ve farklı örneklemeler ile yapılabilir.

ADALET, ZEKA, GÜVEN

İlk başta tüm kazanan ülkelerin sistemi veya yönetim biçimi ne olursa olsun merkezinde ADALET  bulunmaktadır. Tabiki kusursuz bir yönetim veya kusursuz bir insan olamayacağı gibi kusursuz bir adalet sisteminden de bahsedilemez. Lakin bir ülkedeki rüşvet ile iş yaptırabilme oranı size ne durumda olduğunuzu açıklamakta net bir gösterge olacaktır. Tabiki her toplumda rüşvet alan olacaktır ancak bu o toplumun yüzde kaçının bunu yaptığı önemlidir. (80-20 kuralı)

Örneğin bir ülkedeki vatanların %80'i torpilim olursa işe girerim diye düşünüyorsa o ülkede adalet bitmiş demektir. tam tersi %80'i hakkımsa nasıl olsa alırım diye düşünüyorsa mekanizma işliyor demektir.

Örnekler çoğlatılabilir derin araştırmalar yapılabilir ama en temel direk adalet olmazsa olmazıdır.

Bir başka göstergemiz ise ZEKA yada IQ derecesidir. Bir millet ne kadar zeki ise okadar rahat eder yada tam tersi cahilliği ile övünen toplum rezilliğinde boğulmaya ve sömürülmeye mahkumdur.

Ayrıca
Bknz: Dünya IQ Sıralaması, Dünya Üni. Sıralaması, Dünya Cahillik Sıralaması, Dünya Aptallık Sıralaması, Dünya Cattle Sıralaması, Dünya Adalet Sıralaması, Dünya Yolsuzluk Sıralaması, Dünya Yalan Haber Sıralaması, Dünya Trollük Sıralaması, Dünya Kitap Okuma Sıralaması, PISA Testi, TIMSS, Eurostat, World Statistics Institute ... vs.


Bir ülkenin zekaya önem verip vermediğini kısaca üniversite mezunlarının eğitimini aldığı alanlardaki çalışma yüzdesi size basitçe o ülkenin bilgiye verdiği önemi gösterir. örneğin biyoloji öğretmenliği bitirmiş kişilerin yüzde kaçı biyoloji öğretmenliği yapıyor , bu oran size kolayca ne tarafa gittiğinizi gösterecektir.


Diğer bir göstergemiz ise AHLAK yada GÜVENİLİRLİK. Bir toplumun kendine ve çevresine duyduğu güven miktarı çok önemlidir. Mesela çevresinde üretilen ürünlerin üzerinde bulunan kalite onaylarına bakışı bu ahlak düzeyini veya güven olayını özetler.

Örneğin bir televizyon aldınız ve üstünde iso, made in, rsek , TSİ vs. ibareler sizin için mesela bu ürün almanyada yapılmış kesin sağlamdır yada Buna devlet TSS damgası vermiş mutlaka kalite standartı yapılmıştır diye düşünüyorsa o ülke kazanan taraftadır. Tam tersi bu damgayı adamın varsa her ürüne basarlar diyorsan maalesef ...

Bir başka örnek vermek gerekirse mesela uzun bir kuyrukda bekliysunuz ve ilgili memura bir evrak imzalatacakksınız sizce kimse sırayı bozmadan işini mi görür yoksa adamı olan arkadan dolanıp araya girerek memura işini gördürüp gidermi işte bu hak yeme olayı normalse o ülke düzelmez hele birde bu durum sıradanlaşmış yani galatı meşhur olmuşsa son yakın demektir.

Özetle kazanan her ülkede mükemmel olmasada adalet işliyor, insanları zeki ve ahlaki güvenilirlik belirli bir düzeyin üstündedir. Bu ülkelerdeki insanlar refah içerisinde devam edeceklerdir.


Kaybeden ülkelerin ortak özellikleri nelerdir ?

Burada kaybeden nitelemesinin ayrımını basitçe açıklamak gerekirse. Bir ülkedeki vatandaşların %80'i zaman ve mekana göre temel ihtiyaçları olan mesela bir araba almak için 1 yıllık maaşlarından ekstrem bir önlem almadan sahip olamıyorlarsa bu kaybedenlerden olduğu anlamına gelir.
Örneğin bir ülkedeki insanların emekli olduktan sonra başka bir işte çalışma yüzdesine bakarak basitçe yaşadığı koşulları anlayabiliriz.
Niteleme farklı şekillerde ve farklı örneklemeler ile yapılabilir.

APTAL, CAHİL, GALATI MEŞHUR

Hiç bilinmediğinden yada başka anlamlar yüklendiğinden bu kelimeleri anlamlarını daha net algılayalım.

GALATI MEŞHUR

Galat-ı meşhur yani herkesin doğru bildiği yada doğru kabul ettiği yanlışa verilen isimdir.
Mesela torpil bularak bir işini hallettirmek yanlıştır , birde bunu övünerek anlatmak daha beter toplum yozlaşmasıdır ama karşıdakinin bunu normal bir şeymiş gibi algılaması işte o Galat-ı Meşhurdur. Eğer bir toplumda torpil ile işini hallettirenler itibar görüyor, hak yemeyenler enayi gibi görünüyorsa işte o toplum kaybetmeye mahkumdur.




CAHİL

Cahil : Bilmediğini bilmeyene yada bilgisi olmadan fikri olana cahil denir. Maalesef dilimizde Ümmi kelimesi geçmediğinden okumamışa da cahil denmektedir. Lakin ümmi ile cahil farklı anlamlar ihtiva eder. Yani lisans mezunu olsanız da cahil, okuma yazma bilmesenizde arif olabilirsiniz. Toplumsal cehalet aslında bir bilinç krizidir ve dolasıyla krizi fırsata çevirenleri besler, düzgün insanların topluma faydalı olmasına engel oluşturur.

Cahil ≠ Okumamış

Şimdi bir örnekle açıklayalım, örneğin mega şehirlerin trafik sorunu her geçen gün büyümekte. Çoğu yollar tek yön şeklinde düzenlenmekte. Mesela girişi olmayan yol işaretini bilmeyen ve bunun nasıl sonuçlara yol açabileceğini anlamayan bir insan boşmuş şuradan çıkayım diye tek yönlü yola girdiğinde trafiği bir iki dakika bile tıkasa, o sırada bekleyen insanların daha fazla yakıt ve zaman kaybetmesine neden olacaktır. Bunu tüm ülkedeki cahillerle çarparsak tüm ülkede boşa harcanmış yakıt miktarı bile zararın ne kadar büyük olduğunu ortaya koyacaktır. Ancak bilgili bir kişi bu yola girmeyerek hem kendi kazanır hemde yaşadığı topluma faydası olacaktır.

APTAL

Aptal : Bilmeyen ve bildiğini zanneden kişilere aptal denir. Aptal genel kullanımının aksine zeka özürlü , geri zekalı anlamına gelmez. Aptal bir insan üniversite mezunu yada bir yerde yönetici vs. olabilir. Aptal demek basit olguların sonucuna varamamak demektir.

"Toplum için en zararlı insanlar aptal olanlardır."

"Sadece aptal olmayanlar, aptalların verebileceği zararları anlayabilir."

Yine trafikten bir örnek verelim. Mesela önünde giden bir otobüsün sinyal vererek durağa yaklaşacağını anlayamayan bir aptal takip mesafesini değiştirmeyecek ve duran otobüsün arkasında takılarak trafiği sıkıştıracak ve bir de üstüne burada durakmı olur diye küfür etmeye başlayacak ve arkasında gelenlere ani fren yaptırıp fazladan yakıt, zaman ve çok azda olsa aşınmış araç bırakacak dolasıyla çevresine zarar verecektir. Ancak akıllı bir insan mesafesini koruyacak otobüs yanaşınca yanında geçerek trafiği rahatlatacak ve topluma faydası olacaktır.



Not: Aptal, gerizekalı demek değildir. Aptal; bir etki olduğunda normalde olması gereken tepkiyi anlayamayana denir. Aptal bilmediği halde bildiğini zannedene denir. Ve toplumlar aptalların verebileceği zararları küçümserler.

Ignorant Paradox

Yorumlar