Hayvan Severlik ve Hayvan Severcilik
Hayvanları, bitkileri, doğayı sevmek ve onları korumak zaten normal olan hatta olması gereken bir insan davranışıdır.
Biz bu yazımızda hayvan severlikten değil hayvan severcilikten bahsedeceğiz. Nedir bu hayvan severcilik ?
Kısaca "bir işi yarım yapacağına hiç yapma" mantığında evinde hayvan besleyip, beslediği hayvana doğalında olan hiç bir imkanı sağlamayanlara verilen isimdir.
Örneğin evinde bir kadeh yada fanus içinde balık besleyip kendini hayvan sever olarak adlandıran, küçücük bir kafeste kuş bulunduran, apartman dairesinde kutu kadar odada kısacık ip ile tasmasından bağlanmış köpek besleyenler gibi hayvanları kısıtlayarak bir nevi mecburi hayatta kalmalarını sağlayanlardır hayvan severcilik yapanlar.
Tamamda kıt insan, o balık doğada kilometrelerce alanda yaşıyor sen onu kutu kadar cam içinde bırakınca, o kuş göklerde uçacakken kanat dahi çırpamadığı kafese koyunca, o köpek özgürce koşamadığı bir eve sıkışınca , o kaplumbağa, o kedi,.... bunun adı hayvan severlik olamaz. Bu aynı "ben hep 50 TL'lik yakıt alıyorum" ile aynı kafa, yani düzelmez, devletin bu işe bir çözüm bulması gerekir.
Bence en mantıklı çözüm evinde hayvan besleyenden (bu hangi hayvan olursa olsun) vergi alınmalı! Tabiki burada şuna dikkat edilmeli; şehir merkezlerinde olupta ve müstakil evi olmayanlardan vergi alınmalı. Bu vergi insana zarar verme olasılığı bulunan hayvan cinslerinden çok, diğer hayvan cinslerinden temsili bir miktar olmalı.
Burada şehir merkezi ve müstakil ev kavramı önemli çünkü adam şehir merkezinde değilse zaten hayvanın doğal yaşama şartlarını daha kolay sağlayabilir ve hayvancılıkla uğraşanlar ve köylülere bu yasa alakadar etmez. Birisi müstakil evde yaşıyorsa zaten imkanları iyidir ve hayvana daha konforlu hayat sunabilir.
Böylece hem devlete yeni bir vergi kapısı olur, bir taraftanda hayvan severler ile hayvan severcikleri birbirinden ayırır. Adam Sırf o vergiyi ödememek için o hayvanı doğal olmayan şartlara mecbur bırakmaz.
Bizce böyle....
👍
YanıtlaSil